Sanal Tur
I. Ulusal Mimarlık Dönemi'nin en görkemli yapılarından biri olan Ankara Resim ve Heykel
Müzesi binası, 1927-1930 yılları arasında “Türk Ocakları Genel Merkezi” olarak inşa
edilir. 1926 yılında açılan yarışmada, Atatürk’ün direktifleriyle Namazgâh Tepesi’nde
Etnografya Müzesi’ni yapan Mimar Arif Hikmet Koyunoğlu'nun projesi birinci olur ve
yapının inşasına başlanır. Böylece Ankara’nın tam kalbinde yer alan Tepe’nin günümüze
uzanan silueti de şekillenmiş olur.
İlklerin Binası
Mustafa Kemal Atatürk’ün “Buradan ayrılmayı istemiyorum. Yapan eller sağ olsun” diyerek
bahsettiği Mimar Arif Hikmet Koyunoğlu’nun bizzat kendi elleriyle yaptığı tezyinatlarla
süslü Türk Salonu, geleneksel motiflerle bezeli görkemli konser salonu ve modern
yöntemlerle sergilenen paha biçilemez eserlerin bulunduğu Ankara Resim ve Heykel Müzesi,
birçok ilke de ev sahipliği yapmıştır;
1931 yılında ilk Türk Tarih Kongresi bu binada yapıldı,
Görkemli konser salonunda ilk Türk Operası “Özsoy” 1934 yılında ilk kez sahneye konuldu.
Başkentte Bir “Resim ve Heykel Müzesi”.
Bina, 1975 yılının Aralık ayında resmen Kültür Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel
Müdürlüğü’ne resim ve heykel müzesi olarak kullanılmak üzere tahsis edilir. O yıllarda
hayatta olan binanın mimarı Arif Hikmet Koyunoğlu’nun nezaretinde Mimar Abdurrahman
Hancı’nın projesiyle aslına ve yeni amacına uygun bir şekilde restore edilmeye başlanır;
2 Nisan 1980 tarihinde de törenle müze olarak hizmete açılır. Müze, Asya-Avrupa Sanat
Bienali, ulusal-uluslararası sergi organizasyonları, çeşitli sempozyumlar, toplantılar,
konferanslar ve konserler gibi etkinliklerle Ankara'nın kültür ve sanat ortamına yeni
bir renk ve hareketlilik getirir.
Müze binası, 1976 yılında Millî Eğitim Bakanlığı’ndan dört değerli tablo -Osman
Hamdi Bey’in “Silah Taciri”, V. Vereshchagin’in “Timur’un Mezarı Başında”,
Zonaro’nun “Genç Kız Portresi”, Emel Cimcoz (Korutürk)’un “Türk Çocuğunun
Atatürk’e Şükranı”- ile teslim alınmış; bu eserler müze koleksiyonunun ilk
parçaları olarak kayda geçmiştir.
Koleksiyon, görsel sanatlar alanında 19. yüzyılın sonundan günümüze kadar
Türkiye’de değişen sanat anlayışlarına ve belli başlı tarihsel süreçlere
tanıklık etme olanağı sağlar.
Resim, heykel, seramik, özgün baskı, Türk süsleme sanatı ve fotoğraftan oluşan,
Türkiye'nin görsel sanatlar anlamında yüzyılı aşan tarihinin en önemli
arşivlerinden biri olan koleksiyon; Devlet Resim ve Heykel Sergileri'nde ödül
alan çalışmalar, kamu kurum ve kuruluşlarından devir, satın alma ve bağışlarla
envantere kazandırılan eserlerden oluşturulmuştur.